23 Ekim 2014 Perşembe

Anneyim, Annesin, Anneyiz...



Anne olmak....
Dünyanın en büyük sorumluluğu
En güzel işi
Hiç bitmeyen mesaisi
Büyük aşk, saf sevgi...


Anne olma serüveni bebeğimizin varlığını hissettiğimiz anda başlayan harika bir yolculuk. Onu kucağımıza aldığımız an, dünyadaki tüm kötülüklerden korumak bizim en için en büyük görev. Bütün bu iç güdüsel yaklaşımların yanında bir de anneliğin öğrenmemiz gereken bir yanı var. Yani kulak arkası edilemeyecek kadar önemli uzman görüşleri. Her anne kendi yaptığının doğru olduğuna inanır. Kendi annesinden gördüğü ya da etrafından etkilendiği geleneksel terbiye ve eğitim  sistemini sürdürme eğilimini devam ettirir. Son zamanlar da bazı formlarda ve sosyal medyada okuduğum yorumlar beni gerçekten çok şaşırtır oldu. Ben çocuğumu kafama göre büyütürüm, annesi benim en iyi ben tanırım gibi yorumlar okuyorum. Elbette bir çocuğu ya bebeği en iyi annesi tanır. Onun ihtiyaçlarını, gereksinimlerini en iyi annesi bilir. Ama, kocaman bir ama var burada, çünkü yıllarını çocuk gelişimine vermiş, bu konuda uzman insanların görüşünü ciddiye almamak çok yanlış. Tabi her uzman görüşü size uygun olacak demek de yanlıştır. Bunu ret etmek ve ben kendi bildiğimi yaparım demek de mantıklı değil. Hele bunu sosyal medyayı aktif kullanan bir anne yazıyor ise doğru bulmuyorum. Bizler çocuk gelişimi ve insan psikolojisi ile ilgili eğitimimizi alırken onlarca kitap okuyup, saatlerce miniklerle saha çalışması yapıyoruz. Bu yüzden uzmanlar ne derse desin ben kafama göre yaparım devri değil artık. Bu kadar fazla kaynak varken kullanmayı ret etmek ve bildiğini okumak ilerde kullanmak zorunda bırakabilir sizi. Okuyun, dinleyin ve analiz edin. Kendinize uygun şekilde bilgiyi kullanın. Bir örnek vermek istiyorum, çocuğuna hala kendi yemek yedirdiği için kendini annelik görevini yapmış hisseden anne, çocuğuna verdiği zararın farkında değil. Ya da hala koynuma alır yatarım bu günler geri gelmeyecek mantığı, maalesef yavrunuzun gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir ileride. Bu durum, çocuğun cinsel ve sosyal gelişiminde olumsuz sonuçları beraberinde getirir çoğu zaman. Çocuğu sevmek bu şekilde büyütmekle olmaz. Aksine onun sağlam bir psikoloji ile büyümesi için gerekli yöntemleri kullanmak bizlerin görevi. Ben, uzman bir pedagog olarak kendi çocuklarımın gelişiminde bugün bile araştirmayı bırakmadım. Zaman zaman benden daha tecrübeli meslektaşlarıma danışmaktan keyif alıyorum. Çocuklarımız bize ait değil, onları kafamıza göre kendi isteklerimiz doğrultusunda büyütemeyiz. Ya da çocuk yemeğini çabuk çabuk yesin diye, sizin yedirmenizin yanlış olduğunu inkar edemezsiniz. 6 aydan sonra motorik gelişimi başlayan bebeğimiz yemeğini döke saça da olsa kendi yiyebilir. Onlarca bebekle çalışmış bir uzman olarak bunu net bir şekilde belirtebilirim. Her anne yavrusu için en iyisini ister, bazen bunun yaparken yanlışlar yapabilir. Diğer görüşlere saygı duymak ve gelişmek de utanılacak bir durum değil, aksine takdir edilecek bir davranış.

Uzman Pedagog Neslihan Yanc

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder